Dönemsel olarak karamsar olduğumuz ve hiçbir şeyin bizi mutlu etmediğini hissettiğimiz zamanlarımız olmuştur. Belli bir zaman sonra kendiliğinden geçtiğini fark ederiz. Peki neden bu derece karamsarlığa bürünüyoruz? Nedir bizi dönem dönem esiri altına alan bu durum? Tabi ki de geçmişin kalıntıları, bizde bıraktığı izleri. Geçmişimizde bizi zorlayan durumların üstesinden gelemediğimiz zaman düşünmemeyi tercih ediyoruz ve hemen bilinçaltımızda boş bir alana onları yolluyoruz. Zannediyoruz ki yok ettik ama çok yanılıyoruz biz onları yok etmedik sadece erteledik, zamanı geldiği zaman bizi hiç beklemediğimiz bir anda vursun diye. Biz aslında onları hayatımızdan çıkarmadık çünkü onlarla barışmadık, onları affetmedik. Bilinçaltını temizlemediğin sürece hep bu durumlarda boş alan arayıp onları oraya koyacaksın. Hani görmek istemediğimiz canımızı yakacak bir eşyayı evin hiç kullanılmayan ya da ayda yılda bir bakabileceğimiz bir yerine koyuyoruz ya çünkü atmaya kıyamıyoruz ama canımızı da yakıyor ve bir zaman sonra hiç beklemediğimiz bir anda onu buluyoruz ve aynı iç yanmasını belki de daha fazlasını o anda hissediyoruz. Çünkü biz onu atmaya kıyamadık. Ama o ilk gün onu atmış olsaydık bugünkü durumu yaşamayacaktık. Kendinle barış, geçmişinle barış, affet kalbinde affedemediğin hiçbir şey kalmasın. Yaşaman gereken, görmen gereken ve hissetmen gereken o kadar muhteşem duygular, görüntüler var ki anlatsam sana saymakla bitiremem. Sanıyorum ki bilinçaltını resetleme zamanımız gelmiş. Hadi o zaman ne duruyoruz dünyadaki güzelliklere yer açma zamanı şimdi kaybedecek zamanımız yok.
YAZAR: Tuğçe Arkaz
Comments