Dört tür artırılmış gerçeklik teknolojisi vardır ve bunların tümü, onları çevreleyen aynı konsepte sahiptir. Yani, bilgisayar tabanlı görüntüleri kullanarak bir kullanıcının çevresindeki ortamı geliştirmek. Elbette her bir AR teknolojisi, onları birbirinden farklı kılan kendi farklı farklılıklarıyla birlikte gelir.
Şimdi bu dört türü inceleyelim…
Marker (İmleç)Tabanlı Artırılmış Gerçeklik
Marker tabanlı artırılmış gerçeklik, en yaygın artırılmış gerçeklik türlerinden biridir. Bu tür bir artırılmış gerçeklik, bir kamera / uygulama görsel bir işaretleyici üzerinden tarandığında çalışmak üzere yapılır. Bir QR kodu veya 2D kod olan bir görsel işaretin en iyi örneği.
Bu kod daha sonra, kod tarandığında bir kullanıcı cihazındaki gerçek nesnenin örneklerini gösterecektir. Örneğin, teoride Coca-Cola, ürünlerinin her biri için bir QR kodu kurabilir. Böylece, bir kullanıcı bu kodu taradığında, diğer her Coca-cola ürününün örneklerini görebilir. Bu, Coca-cola büyüklüğündeki bir işletme için mükemmel bir reklam fırsatıdır.
AR kullanımının harika bir örneği aslında Coke’dan geliyor: Avustralya’daki ‘Bir Kola Paylaş’ kampanyası, bir QR kodunun Spotify’da kullanıcı için bir şarkının kilidini açtığı yer. Kullanıcılar daha sonra oynatma listeleri oluşturabildiler.
Marker tabanlı artırılmış gerçeklik harika bir teknolojidir çünkü onu her yerde kullanabilirsiniz. Bunu reklama, okullarda öğretime ve hatta farkındalık kampanyalarına uygulayabilirsiniz. Örneğin öğrenmede, öğrenciler sınıfta bir kod / işaretçi taramak için iPad’leri kullanabilir ve ardından bir AR videosu oynatabilir.
Markerless (imleçsiz) Artırılmış Gerçeklik
Markerless artırılmış gerçeklik, Google ve Apple gibiler tarafından hala yoğun bir şekilde geliştirilmekte olan bir AR türüdür. Teknoloji, GPS ve diğer konum izleme teknolojileri de dahil olmak üzere, tam potansiyeliyle çalışmak için cihazların içinde oluşturulmuş çok çeşitli diğer teknolojileri kullanır.
Örneğin, Google Haritalar ile birleştirildiğinde, bu teknolojinin hayatın gittikçe daha büyük bir parçası olduğunu görebiliriz. Sonuçta, potansiyeli çok güçlü. Örneğin, gelecekte kullanıcılar potansiyel olarak cihazlarının kamerasıyla haritalara gidebilir ve etraflarındaki tüm farklı işletmeleri ve mağazaları görebilir. Daha sonra bunlardan birine tıklayabilirsiniz ve bu size mağaza veya restoran hakkındaki yorumları, açılış saatlerini ve hatta sattıkları şeyleri gösterebilir.
Projeksiyon Tabanlı Artırılmış Gerçeklik
Projeksiyona dayalı artırılmış gerçeklik, çok benzersiz olduğu için alışılmadık bir teknoloji türüdür. Bu tür projeksiyon ile normal projeksiyon arasındaki tek fark, projeksiyon tabanlı AR’nin programlarla etkileşim kurmak için dokunma ve hareketi algılayabilmesidir.
O nasıl çalışır? Bu teknoloji, yapay ışığı bir uygulama ile yüzeylere yansıtır. Kullanıcılar daha sonra sadece yansıtılan ışık olan ‘düğmelere’ dokunarak ışıkla etkileşime girebilirler. Uygulama daha sonra değişen projeksiyonla insan dokunuşunu tanır ve algılar.
Lazer plazma teknolojisi, bu tür AR teknolojisinde, 3 boyutlu görüntüleri (hologramlar) havaya yansıtarak da kullanılabilir.
Süperimpozisyon-Temelli Artırılmış Gerçeklik
Üst üste binme tabanlı artırılmış gerçeklik, en eğlenceli AR türlerinden biridir. Birçok şirket, müşterilerinin markalarına daha bağlı hissetmelerine yardımcı olmak için bu tür AR’yi kullanır.
Eh, bu tür AR, bir cihazdaki görüntüleri tamamen veya kısmen nesnelerle değiştirir. Örneğin Ikea, bu tür AR’yi kullanan şirketlerden biridir. Kullanıcılar, Ikea kataloğundan ekranlarına (genellikle bir oda içinde) nesneler yerleştirebilirler. Bu, bir ürünün satışlarını artırmanın harika bir yoludur ve müşterilerin bir ürünü satın almadan beğenip beğenmediklerini görebilecekleri eğlenceli ve etkileşimli bir yoldur. Ürünün bir odaya uygun olup olmadığını bile görebilirler.
YAZAR: Fatma Nur Deniz
Comentários